30 Kasım 2007 Cuma

Başlarken..

Merhaba , yoğun bir haftadan sonra blogumuzun ilk yazısını hazırlayayım dedim . Yoğunluğun sebebi derseniz , vize haftamızın bu hafta olmasıydı. Neyse iyi kötü ( daha çok kötü) atlattık.
"Biz" 'li cümleler kurmamın sebebi bu blogu tek başıma değil birkaç arkadaş (şimdilik 2) hazırlayacak olmamızdandır. Kendi blogum için bknz agircekim
Bu blogda daha çok sinema üzerine yazılar olacak. Ne olacak mesala ? Ben de tam olarak bilmiyorum: film incelemeleri ,eleştirileri ,sinema kitaplarıyla ilgili tanıtımlar hatta biraz daha genişletirsek fotoğraf fotoğrafçılık sanatıyla ilgili bilgiler bulunabilir.
Neyse eve gelir gelmez filmlere kaldığım yerden devam ettim

Go , See and Become



Film 2005 yılında yapılmış. Genel olarak yönetmenin üslübunu beğendim Filmin müzikleri de etkileyiciydi açıkçası.
Film çeşiltli yerlerden İsrail'e, Kudüs'e göçe zorlanan insalar hakkın bilgi vererek başlıyor. Bu gç sırasında yaşanan sefaletlerden ve ölümlerden bahsediyor.
Hikayemiz de , Etiyopya'dan göçenlerin oluşturduğu bir kampta başlıyor. Bu arada bahsetmeyi unuttum. Çeşitli yardım kuruluşları kamyonlarla kurtarabildikleri insanları Kudüs'e götürüyorlar.
Karakterimiz Schlome de burada henüz çocuk. Annesi onu tahmin edeceğiniz üzere bu kamyonlardan biriyle gönderebiliyor ve ona filme de adını veren lafı ediyor. Go, See and Become . Git Gör ve Ol . Daha ileriki zamanlarda bunla ne demek istediğini daha geniş tartışabiliriz.
Filmde çok çarpıcı sahneler var aslında . Bunları aklıma geldikçe buraya yazarak gözünüzde canlandırmanıza yardımcı olucam. Mesala Schlome 'i getirdiklerinde diğerleriyle birlikte yıkıyorlar . Schlome yıkandıkları suyun akıp gittiğini görünce bapırıp çağırıyor , ortalığı birbirine katıyor. Yetişen görevliler ona İsrail'de yeterince su olduğunu endişelenmemesi gerektiğini anlatıyor.
Çocuk ilerleyen zamanlar kendi kimliğini yadsımanın verdiği sıkıntıları yaşıyor. Bir türlü Yahudi olmadığını anlatamıyor , anlatmıyor. Çünkü aldığı bazı haklar vs için. Ayrıca geri gönderilme ihtimali bulunmasından. Daha sonra çocuğu bir aile evlatlık alıyor.
Babasının onu Kudüs'teki Ağlama Duvarına götürdüğü sahnede ( ki ailecek dindar değildirler ama çocuğa bu imkanları sağldılar) Schlome , herkesin dileklerini kağıda yazıp duvardaki taşların arasına sıkıştırdığını öğreniyor. Kafasını kaldırıyor duvara şöyle bir bakıyor ve: " Ne kadar çok dilek var buarada böyle? Burada kimse mutlu değil mi? " diyor.
Hikayeden bu kadar bahsedicem. Üzerinde düşndüğüm , filmin de adı olan sözden bahsedip bitiriyorum. Annesi , " Git , Gör ve Ol" derken gerçekten ne demek istemişti? Burada kuşkusuz sadece dini kimliğini yaşamasından bahsedilmememli . Galiba bu sözün çocukta anlam bulduğunu anlıcak bir sahne var . Çocuk Fransaya doktorluk eğitimi alıp ülkesine döndüğünde (İsrail'e) askere başlıyor. Bu arada şunu belirtelim daha önceden asker gitmeyi be bu Kudüsteki çatışmaların bir parçası olmayı , ölmeyi öldürmeyi reddetmiş hatta babasıyla tartışmıştı . Herneyse sağlıkçılık görevini yaparken önüne Yahudi olmayan yani karşı taraftan birileri geldiğinde onları hemen tedaviye girişmesi ve akabnde bir askerinde bundan dolayı onu azarlaması. Nedeni , önce kendi askerlerini tedavi etmemesiydi! İşte " ol" 'ma kavramının burada anlamına kavuştuğunu düşünüyorum Schlome'de. İnsan olma çabasıyla yani.

Ksenon